KİM KİMDİR?
Şora Negumukue Beçmırza
Özdemir Özbay
Kaynak: Nart Dergisi Kasım-Aralık 2002
Toplumların her çağda yaşamını, mutluluk ve refahını, yüzyıllarca dinmeyen acılarını, uzun yüzyıllardır ara ara devam eden savaşlarını, bu olayların sosyo-ekonomik ve sosyo-politik nedenlerini inceleyen tarih bilimi, geleceğe yönelik planlama ve politikaların şekillendirilmesi bakımından önemlidir. Kısacası Tarih, geleceğe ışık tutan önemli bir kılavuzdur.
Kuzey Kafkasyalıların yayılmacı, saldırgan, yağmacı, barbar akınlarına karşı tarihin her dö-neminde gösterdikleri direniş ve kahramanlıkları, çeşitli uluslardan olan yazarları etkilemiş, Kuzey Kafkasya’yı fiziki ve beşeri açıdan bir ilgi merkezi haline getirmiştir. Bu yazarların başında, J. Stanislaus Bell, Edmound de Laurier, David Urqu-hart gelmektedir. Bu yazarların hepsi Kafkasya tarihini ve uygarlığını çeşitli açılardan ele almış-lardır. Ortak özellikleri ise Kafkasyalı olmayış-larıdır. Yazımıza konu olan ünlü Çerkes tarihçisi Şora Negumukue Beçmırza ise Çerkesleri tarih bilinci içinde anlatan, onların sosyal sorunlarını tarih süreci içinde dile getiren ve tarihini yazıldığı toplum içinden gelen ilk yazar olması bakımından önemlidir.
Negumukue gibi bir tarihçi olan Met Çunatuko İzeet Paşa’nın seneler sonra “Kuzey Kafkasyalılar arasından kendi toplumu için ilk kez yazan bir kişi çıktı” sözleri ile tanıtmaya çalıştığı Şora Negu-mukue 1801 yılında Piyatigorsk (Psıhuabe) kenti yakınlarındaki Cuza Irmağı kıyısında bulunan Ne-gumukue köyünde doğmuştur. Büyük babası Adigey yöresinden Kabardey topraklarına göç etmiş Abzekh kökenli bir aileden gelmektedir. Annesi Çerkesk yöresinde yaşamış olan Abaza kökenli Yısmeyl soyundandır.
Eğitimine Arap harfleri ile başlamış, Arapçayı ve Türkçeyi bu dillerin edebiyatlarını inceleyecek derecede öğrenmiştir. Daha sonra Kumuk yöre-sindeki Andrey köyüne gitmiş, 18 yaşına kadar eğitimini bu köyde sürdürmüştür. Bu eğitimden sonra Negumukue yöresinin dini başkanlığını (bir nevi müftülük) yüklenmiştir. Yirmi beş yaşındayken Volga yöresi 1. Kazak Tümeni komutanı Luçkin’den Rusça öğrenmiştir. Daha sonra Çarlık Rejimi’nin Kafkasyalılardan toplayıp gözetim altında tuttuğu rehinelere öğretmen olarak atanmıştır. Nalçik’teki bu görevi sırasında, kendi toplumunun ana dilinin, sanatının, tarihinin derlenip, yazıya geçirilmesi gerektiği bilincine var-mıştır. “Bu çalışmalara başlamadan önce şöyle düşünceler gelirdi aklıma: Dağlı insanın yaşa-mında en güzel ve en ilginç amaç, yaşamın ışığı olan öğrenme sevgisinin doğacağı çağ yakındır. Toplumumuzun okuma, yazma, edebiyat, sanat yaratma günleri yakındır.” Diyen Negemukue Şora’nın bilinçlenmesinde ünlü Rus ozanı Kont Aleksandır Puşkin ve sık sık mektuplaştığı dostu Lermontov’un etkisi büyük olmuştur. Negumukue’yi 1830-1835 yılları arasında Pe-tersburg’da Çar’ın özel muhafız birliklerinde görev almış olarak görmekteyiz.
Polonya ile yapılan savaşlarda teğmen rütbesi ile orduda görev yaptığı bilinmektedir. Bu savaş-lardan sonra askeri görevini bırakarak Anayurduna yararlı olabilmek için Nalçik’e döndüğünü görüyoruz. 1838-1843 yılları arasında Kabardey Bölgesi Askeri Mahkemesi Sekreterliğini de yürüttüğünü biliyoruz. Bu görevinin yanı sıra, uzun yıllar üzerinde çalıştığı “Çerkes Halklarının Tarihi” kitabını 1842 yılında tamamlamıştır. Kitap Rusça olarak yazılmıştır. Ancak kendisi hayatta iken basılamamıştır. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra oğlu Yevristan tarafından 1861 yılında Piyatigorsk’ta bastırılmıştır. Uzun süre kaybolan bu baskı yapılamamış olsa idi bu eşsiz bilgi kaynağı insanımızın elinde bulunmayacaktı. Paris’te bulunan Kafkas Eserleri Kurulu Başkanı ve Paris Asya Derneği üyesi Adolph Bérgé 1866 yılında Negumukue’nin kitabını düzelterek Almanca’ya çevirmiştir. Daha sonra kitabın Fransızca çevirisi de yayımlanmıştır. Bu kitaptaki tarihi bilgilerin kaynağı toplumun uzun yüzyıllar koruduğu tarihi olay anlatımı yetenek ve geleneğidir. Bu anlatımları Karamzin’in “Rusya Ülkesi Tarihi” yapıtındaki, aynı konuda ve esası değişmeyen olaylarla karşılaştırarak tarihsel bir gerçekliğe ulaşmıştır. Kitap okunurken anlattığı olayların soydaş ve komşu toplumlarla da ilgisini inceleme olanağı doğmaktadır. Bu olanak ise, Hun Goth, Avar, Hazar, Slav, tatar ve Moğol top-lumlarının tarihini de belli ölçüde öğretmektedir.
Negumukue kitabını tamamlayınca Peters-burg’daki Çarlık Bilim Akademisi’ne sunmak iste-miş, masrafları Çar Hükümeti tarafından kar-şılanmak sureti ile ve Çar fermanı ile başkente çağrılmış, anca hasta bünyesi böyle bir yolculuğa katlanamamıştır. Kısa bir süre sonra 1844 yılında Piyatiyorsk kentinde kaplıca tedavisi görürken kalp krizinden kısacık yaşamı noktalanmıştır.
Ünlü tarihçinin değeri yıllar sonra anlaşılmış-tır. Bu gün Kuzey Kafkasya Tarihinde hak ettiği düzeye yerleşmiştir. Bu gün Kabardey Balkar Cumhuriyeti’nin Zeyko (Hatukşukoy) kasabasında bulunan heykeli ülkenin kültür simgesi haline gelmiştir.