TARİH
Çerkezistan (Kuzey Batı Kafkasya)
Dikkatlerin bu vesileyle 130 yıl öncesine çekilmesi sonucu, Çerkesler ve Dağıstanlıların geçtiğimiz yüzyılda müştereken yürüttükleri “Hürriyet ve Dini Muhafaza Mücadelesi” ile İmam Şamil'in Kuzey Batı Kafkasya'ya gönderdiği Naiplerin çalışmaları da gündeme gelmiş oluyor.
19. yüzyılın 20 ila 60'lı yılların arası, Kuzey Kafkasya kurtuluş savaşının en şiddetli yıllarını kapsar. Bu vesileyle, Kafkasyalı tarih uzmanlarının -her ne kadar kaynaklar çok kıt ise de- bu zaman dilimindeki olaylar üzerinde önemle durmasının bir vatanseverlik borcu olduğunu bir kez daha hatırlarız.
Bu arada, bir de uyarıda bulunarak, 1850 ile 80'li yıllar arasında yazılan bazı tarih kitaplarının, Kuzey Kafkasya’nın hürriyet mücadelesini doğrudan dini karakterli (Müridizm) gösterip, sonra da küçümseyici bir üslup takındığına araştırmacıların dikkatini çekmek isterim.
O yıllarda, Kafkasya'da kurulu Çarlık idaresi, Kafkas dağlarının gücünü birleştirmesinin kendisi için ciddi bir tehdit doğuracağının farkındadır. Bu sebeple Kafkasya'yı tümüyle işgal edebilmek için, bir taraftan Kafkas milletlerini birbirine düşürme politikaları izlerken, bir taraftan da kendi kuvvetlerini Kuban Nehrinden Karadeniz'e, Sunja Nehrinden Hazar Denizine kadar olan bir çizgi üzerinde sürekli takviye eder. Bunun yanı sıra, stratejik noktalardaki hakimiyetini güçlendirmek için de, hareketli ticaret merkezleri arasındaki ilişkileri yoğunlaştırır.
Kuzey Kafkasya'nın doğu ve batı bölgeleri arasındaki ilişkiler, ancak 19. yüzyılın 30'lu yıllarından itibaren izlenebilmektedir. Maalesef ki önceki dönemlerle ilgili bilgi veren kaynakların sayısı pek azdır.İmam Şamil'in Naipleri, Adıgelerin arasında 1840'lı yılların başlarından itibaren görülmeye başlar. Şamil tarafından bu yöreye tayin edilen ilk Naib, Hacı Muhammed'dir. (1842-1844)
Baron Stala'nın belirttiğine göre, bu yıllarda üzerindeki Rus baskısı artan Çerkes kabileleri, sonunda isyan ederler. İmam Şamil'in ilk Naibi Hacı Muhammed'in gelmesiyle birlikte de, bölgede Rus aleyhtarı önemli bir hareketlenme başlar. Bu hareketlenme Çar idaresini rahatsız eder. Çar'ın Generali, Naiplerin başarısından endişeye kapılarak, yoğun bir karşı faaliyete girişir ve kısa zamanda birçok Adıge kabilesini kendi tarafına çekmeyi başarır. (Abzeh ler, Ubıhlar, Natukhaylar vd.)
Fakat Çar idaresi yanına kayan gurupların bir kısmı üzerinde halen Hacı Muhammed'in de büyük tesiri vardı. Hacı Muhammed'e karşı çıkan bazı Adıge beyleri ona inanmak istemiyorlardı. Dini söylemlerinden başka, siyasi idaresine de şüpheyle bakıyorlardı. Hacı Muhammed'in İslam ve şeriat mesajları, geleneklerini daha önde tutan Adıgelerde gereken tesiri uyandırmıyordu. Naiblerin asilzade sınıfın imtiyazlarına karşı tavır alması ise soylu ailelerin tepkisine neden oluyordu. Asilzadeler bu nedenle Hacı Muhammed'e karşı hep tavırlı oldular.
Çar idaresi de, kendi çıkarlarını korumak için, Kuzey Batı yöresindeki bu Adıge aristokratlara dört elle sarılmış, anlaşmazlıklardan istifade ederek Hacı Muhammed'in otoritesini yıkmaya çalışmıştır.İmparator 1. Nikolay, Kafkasya'daki idarecilerine, bu işbirlikçi beylerin yardımıyla Naip Hacı Muhammed'in yok edilmesi için emir vermiştir.
Batı Kafkasya'daki birliği sağlamak için büyük çaba gösteren Hacı Muhammed, bu sıralarda yakalandığı bir hastalıktan kurtulamayarak kısa zaman sonra da vefat etmiştir.
Naip Hacı Muhammed'in ölümü ile ilgili olarak pek çok söylenti çıkarılmıştır. Bu rivayetler biraz da Naibe muhalefet edenlerin başarısı gibi etrafa yayılınca, bunu Şamil'in kurmaylarından birinin bertaraf edilmesi olarak değerlendiren Çar idaresi, 500 çervontze para tahsis ederek, kendisine yakın Abzeh beylerinden Adıge Muhammed Kangina başta olmak üzere Kuban yöresindeki yandaşlarına dağıtmıştır.
Naip Hacı Muhammed'den sonra Abhezlerin ricası üzerine, Şamil'in ikinci elçisi olarak Süleyman efendi tayin edilmiştir.
Süleyman Efendi, salih bir Müslüman, alim ve fakih bir zat idi. 1945 Mart ayı sonunda Abzeh bölgesine ulaşan Süleyman efendi, önce selefi Hacı Muhammed'in mezarı başına giderek uzun uzun dua eder. Sonra da İmam Şamil'den getirdiği mesajı başta Abzehler,Şapsıglar, Natukhaylar, Bjeduglar olmak üzere diğer Adıge kabilelerine okuyarak onları şeriat yolunda birleşmeye, gönüllü birlikler oluşturarak Çar ordularına karşı mücadeleye çağırır. Şamil'in ordusunun güçlendirilmesini ister. Ayrıca hangi sebeple olursa olsun Dağlıların Ruslarla temasını da yasaklar.
Bu çağrı Adıgeler üzerinde fevkalade tesirli olur. Birçok köyde gönüllü guruplar toplanmaya başlar. Mesela, Khabl nehri kenarındaki bir köy halkı hazırladıkları kırmızı bir sancağın altında toplanarak, çoktan Şamil'in yanında saf tutmaya hazır hale gelmişlerdir bile. O günlerde pek çok yerleşim yerindeki manzara bundan farklı değildir.
Tabii, Şamil’in bu cihat çağrısını hoş karşılanmayanlar da vardı. Mesela bunların önde gelenlerinden biri Şapsıg beylerinden Gamir-Rok'tır. Zaten takip eden zaman içerisinde Kuzey-Batı Kafkasya aristokratlarının Naiplere karşı hareketlerini izleyebiliyoruz.
Çar ordusunun baskıları, Şamil'e gidecek Adıge süvarilerinin sayısının azalmasına sebep olur. Adıigelerin üstün yetenekli bölükleri Çar baskısı yüzünden Şamil'e ulaşamazlar. 1940'lı yıllardaki askeri ve stratejik durum böyle bir beraberliğe izin vermez.
1846 yılında Çeçenistan'a gelen Süleyman Efendi, şimdiye kadar açıklanmayan bir nedenle Çar tarafına geçer.
İmam Şamil, Adıge bölgesine üçüncü temsilci olarak Naip Muhammed Emin'i gönderir. (1848-1859)Muhammed Emin'in yetenekli, istidatlı ve cesur olduğunu belirten Baron Stala, onun çalışmaları hakkında şunları yazar:
"Muhammed Emin 1848 yılında Abhez bölgesine giderek, Kuzey Batı Kafkasya halklarının içişleriyle meşgul olmaya başlar. Kanunlar çıkartır, idari düzenlemeler yapar, sürekli görev yapacak askeri birlikler oluşturur, eskiden beri Abzehlerin elinde bulunan iki topu kullanacak hale getirir., vb.1850 yılında artık Adıge toplumu üzerinde otoritesini sağlamıştır. Çar generalleri, Adıgelerin Naib Muhammed Emin tarafına geçmemesi için yoğun bir gayret gösterirlerse de maksatlarına ulaşamazlar.
1851 yılında Şapsıglar ve Natukhay'lar Muhammed Emin'den uzaklaşırlar. Fakat sonradan Amiral Serebrakov'un uygulamalarından memnun kalmayan Şapsıglar ve Natukhay'lar aynı yıl içinde yeniden Muhammed Emin'in yanma dönerler. 1853 yılında bütün Adıge kabileleri artık Muhammed Emin 'in idaresindedirler.
Muhammed Emin, idaresini genişletmek için birkaç defa Karaçaylar'a da ulaşmaya çalışmışsa da, Çar ordusunun engellemesiyle bu yöredeki Dağlıların yardımlarını almayı başaramaz.
Muhammed Emin, Kırım harbi yıllarında (1853-1856) zor durumda kalır. Kuzey Batı Kafkasya'nın ileri gelenlerinden olup Ruslara karşı mücadelede önemli yararlıklar gösteren Natukhay Kniyaz Sefer Bey, bu yıllarda Adıgelerin başına geçmek için girişimlerde bulununca, ayrılıklar da başlar. Sefer beyin bu tutumu Dağlıların gücünün zayıflamasını, kopmaların başlamasını ve askeri başarısızlıklar getirir.Kırım harbi esnasında Muhammed Emin Daryal Geçidi'ne, Karaçay ve Labin bölgelerine akınlar yaparak Çar kuvvetlerini zor duruma düşürür. 1855 yılında Çar ordusunu güç aldığı Yekaterinadar bölgesine ve Kuban’daki büyük Kazak köyü Stanisa'ya akınlar yaparak yerle bir eder.
Fakat 1859 Ağustos ayında İmam Şamil’in Gunip kulesindeki teslimiyetinden sonra mücadelenin imkânsız hale gelmesiyle Muhammed Emin savaşı durdurur. Abzehler Muhammed Emin'e bağlı kalmaya yemin ederler.
Baron Stala'nın yazısında da görüldü gibi, 19. yüzyılın 20 ile 60 yılları arasında Kafkasya'nın Kuzeydoğu ve Kuzeybatı bölgelerinin kurtuluş mücadeleleri oldukça iç içe geçmiştir. İmam Şamil'in gönderdiği temsilcilerin çalışmaları sonucu birleşen Аdıge toplulukları, hürriyet ve bağımsızlıklarını tehdit eden emperyalist Çar idaresine karşı şanlı bir mücadele vermişlerdir.
Yine Naiplerin gayretleriyle Kuzeybatı Kafkasya halkının sosyal yapısı ve yaşam şartları oldukça değişime uğramıştır. Naiplerin bu çalışmaları sonucudur ki artık Adıge halkı başlarındaki asilzadeleri sorgular olmuşlardır.
Şunun altını çizmek gerekir ki, Çar generalleri sürekli entrikalar çevirerek Naiplerin Kuzeybatı Kafkasya halkının birliğini sağlama gayretlerini akim bırakmaya çalışmışlardır. Naiplerin Adıgeler arasındaki faaliyetleri böylesine zor ve karmaşık bir ortamda sürüp gitmiştir.
Bütün bu bilgileri bir araya getirince şu sonuca varıyoruz: Şamil'in Naipleri -ki özellikle Muhammed Emin, Adıge toplumunun birleşmesinde çok büyük rol oynamıştır.
Geçmişin deneyimlerinden ders alıp, geleceğimizi daha aydınlık kılabilmek için, Kuzeybatı Kafkasya'nın bağımsızlık mücadele tarihinde mühim bir dönem olan 19. yüzyılı 20 ve 60'lı yılları arasının çok iyi incelenmesi gerektiği de bu yazıdan çıkarılacak ikim önemli sonuçtur.
(*) Bu makale, Dağıstan'ın başkenti Mahaçkala'de yayınlanan "Hür Dağlı" gazetesinin, Haziran 1994 tarih ve 2 nolu sayısında yayınlanmıştır.
KAYNAK KÜNYESİ: Yazan: M.M. İDRİSOV Tercüme: Musa RAMAZAN
Dağıstan Üç Aylık Kültür Dergisi, Ağustos-Eylül-Ekim 1996, Yıl:1, Sayı:1, Sayfa:23-24
Yazan: M.M. İDRİSOV Tercüme: Musa RAMAZAN
-
Çerkes Sorunu Hakkında Türk Kamuoyu ve TBMM'ye Sunu-I
02 Temmuz 2024, Salı -
Çerkes Sorunu Hakkında Türk Kamuoyu ve TBMM'ye Sunu-II
02 Temmuz 2024, Salı -
Çerkezistan (Kuzey Batı Kafkasya)
28 Haziran 2024, Cuma -
Karadeniz Müstahkem Kıyı Hattı Ve General Yevdokimov'un Planı
25 Nisan 2015, Cumartesi -
Çerkezistan (Kuzey Batı Kafkasya)
30 Mart 2015, Pazartesi -
Ari Terimi ve Kafkas Arileri
16 Ocak 2014, Perşembe -
Adığe Bayrağı(NIP)’nın Tarihçesi
06 Temmuz 2012, Cuma