KÜLTÜR & SANAT
Geleneksel Oset Müziği ve Müzik Aletleri
Oset Müziği’nin kökleri, Osetlerin manevi dünyasını oluşturan ve yaşam biçimlerini şekillendiren İskit-Sarmat-Alan kültürüne dayanır.
Şarkılar ve söylenceler hikaye anlatıcıları (Кадæггæнæг / Kadeggeneg) aracılığıyla nesilden nesile aktarılmıştır. Hikaye anlatıcıları, hitap yetenekleri güçlü, sözleri dinlenen ve toplumda son derece saygın bir yere sahip kişilerdir.
Oset toplumunda bu tür kişilerin konumları herkesten farklıdır. Bu anlatıcıların söyledikleri ile kimse onları yargılayamaz, sözlerine itiraz edemez.
Halk arasında son derece yaygın olan bu ozanlar ve anlattıkları ile ilgili derleme çalışmaları Ekim devriminden sonra başlamış, önemli ölçüde eser kayda geçirilmiştir. Günümüzde bu ozanlar maalesef sayıca çok azdırlar.
Tüm Kafkasya’da olduğu gibi Oset müziği de çok sesli olarak icra edilir. Ağırlıklı olarak erkekler şarkı söyler. Kadınlar sadece ninniler, çalışma şarkıları, ağıtlar ve çağdaş akordeon eşliğinde solo şarkılar söylerler.
Günlük yaşamda karşılaşılan tüm olaylar, halk şarkılarına yansımıştır. Bu nedenle halk şarkıları bir anlamda tarihi de yansıtmaktadır.
Oset halk şarkılarını şu şekilde çeşitlendirmek mümkündür.
1. Destansı Hikayeler
2. Ritüel Şarkılar
a. Mitolojik Şarkılar
b. Yakarış ve Teskin Edici Şarkılar
c. Düğün Şarkıları
d. Halka Olup Söylenen Şarkılar
3. Çalışma (Emek) Şarkıları
a. Tarım (Ekin) Şarkıları
b. Çoban Şarkıları
c. Ev içinde Kadının Söylediği Şarkılar
4. Tarihi-Kahramanlık Şarkıları
a. Savaş Şarkıları
b. Halk Kahramanları Hakkında Şarkılar
c. Cesaret Veren Şarkılar
5. Günlük Şarkılar
a. Ninniler
b. Sofra Şarkıları
c. Aşk Şarkıları
d. Komik Şarkılar
e. Hiciv Şarkıları
f. Dans Şarkıları
g. Oyun Şarkıları
h. Çocuk Şarkıları
6. Ağıtlar
Epik hikayeler, şiirsel bir form içerisinde Nart Destanları (Нарты Кадджытæ / Nartı Kadcıte) aracılığı ile günümüze kadar ulaşmıştır. Nart kahramanlarının maceralarını anlatan Nart Destanı, Kuzey Kafkasya’daki tüm halkların ve Osetlerin geleneksel müziklerindeki merkezi öğedir. Bu şarkıları diğer türlerden ayıran en önemli özellik melodinin sınırlı ve aynı tonda çalınması ve bir enstrüman eşliğinde söylenmesidir. Hikâye olarak da anlatılan bu destanlar genelde şarkı tarzında söylenir.
Ritüel şarkılar, kutlamalar ve toplu ibadetler vasıtasıyla halkın bir araya gelerek söylediği şarkıları kapsar. Yapılan ayinler ve toplantılar da bu tür şarkılar sıklıkla icra edilir.
Oset Müzikal geleneğinde emek şarkıları iki ana tipe ayrılır; Erkeklerin ve Kadınların söylediği şarkılar. Ekin Ekme, Hasat, Çobanlık gibi yapılan işlerin fazlalığından dolayı erkeklerin söylediği şarkılar daha geniş bir alanı kapsar. Kadınların söylediği şarkılar genelde ev işleri sırasında söylenen şarkılardır ve daha dar bir alanı kapsamaktadır. Bu nedenle çeşitliliği kısıtlıdır. Erkeklerin söyledikleri şarkılar genellikle koro tarzındadır, kadın şarkılarının çoğu tek sesli, nadiren de olsa iki seslidir.
Kahramanlık şarkıları, bu türler arasında epik şarkılardan sonra ikinci sırada yer alır. Bu tür şarkılar feodal yapı gereği aile ve akrabalık bağları kuvvetli Osetlerin şarkıları arasında en yaygınlarındandır. Kan davaları, Savaş, baskın gibi kuvvet gerektirecek olaylarda gösterilen kahramanlıkların hemen hemen tümü için şarkılar yazılmıştır. Bu tür şarkılar insanı onure ettiği gibi, bu tür çarpışmalarda zayıflık gösterenler bu şarkılar aracılığı ile yerildiğinden onlar için son derece utanç verici bir durumdur.
Günlük işler sırasında söylenen şarkıların icracıları genellikle kadınlardır. Eskiden kadınlar, erkeklerin duyabileceği yerlerde şarkı söyleyemezlerdi. Bu nedenle çoğu kadın şarkısı tek seslidir. Akordeon bir kadın çalgısıydı ve sadece kadınlar bir araya geldiklerinde çalarlardı. Toplumda kadınlarla erkeklerin ayrı ayrı şarkı söyleme geleneği 1930’lu yıllardan sonra yavaş yavaş ortadan kalkmıştır.
Oset müzik aletlerini şu başlıklar altında toplamak mümkün;
1. Nefesli (Üflemeli) Çalgılar
a. Уадындз (Wadınz)
b. Хъæзын Уадындз (Qezın Wadınz)
c. Удæвдз (Udevdz)
d. Лалым Уадындз (Lalım Wadınz)
e. фидиуæг (Fidiweg)
2. Telli Çalgılar
a. Дыууадæстæнон Фæндыр (Dıuwadeştenon Fendır)
b. Дала Фæндыр (Dala Fendır)
3. Yaylı Çalgılar
a. Хъисын Фæндыр (Qişın Fendır)
b. Хъырнæг Фæндыр (Qırneg Fendır)
4. Vurmalı Çalgılar
a. Къæрцгæнæг (Khersgeneg)
b. Гуымсæг (Guımşeg)
c. Дала (Dala)
Уадындз
Kelime anlamı “Nefesli” demektir.
Efsaneye göre Nart Atsemez’e (Нарт Ацæмæз) babasından bir kaval miras kalmıştır. Bu hiçbir şekilde bozulmayan, altın bir kavaldır. Bu kavalı Atsemez’in babası Atse’ye (Ацæ) hayvanların koruyucu tanrısı Efşati (Æфсати) hediye etmiştir. Bu kavaldan o kadar güzel bir ses çıkarmış ki, doğadaki tüm canlılar hatta dağlar, ovalar, nehirler bile bu kavalın sesinden etkilenip adeta canlanırlarmış.
Efsanelere bu şekilde konu olan bu enstrüman, yakın zamana kadar yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Günümüzde çoğunlukla müzik grupları tarafından kullanılmaktadır. 35 cm ile 70 cm arasında değişken uzunluğa sahip bu müzik aletinin çapı genelde 15mm civarındadır. 3 deliklidir. Delikler, 7 ila 10 mm çapınca ucu ısıtılmış ‘biz’ ile kamışın alt kısmından 3-4 parmak yukarısından yakılarak açılır. Ağız kısmı üst dişlerin arasına konularak çalınır. Genelde kamıştan yapıldığı gibi metalden de yapılanları mevcuttur. Kamıştan yapılanına ‘Хъæзын Уадындз’ (Qezın Wadınz) denir.
Kafkas halkları arasında yaygın bir şekilde kullanılır. İlk zamanlarda çobanların hayvan sürülerini otlatırlarken kullandıkları bu alete, ‘Фыййауы уадындз’ (Fıyyawı Wadınz) çoban kavalı da denilmektir. Çobanlar, hayvanlar otlarken ayrı, sağalırken ayrı, su içerlerken ayrı melodiler çalarlardı. Bu müzik aleti daha sonraları yaygın olarak toplum içerisinde de kullanılmaya başlanmıştır.
Удæвдз
“Werheg (Уæрхæг) ikiz oğulları dünyaya geldiğinde bir ziyafet verir ve ziyafete demirciler tanrısı Куырдалæгон (Kuırdalegon)’ı da çağırır. Werheg’in ikizlerinin güzel adlarını tanrı Kuırdalegon koyar: Ахсар (Аhşar) büyük olanın, Ахсæртæг (Ahşarteg) ise küçüğünün adı olur. İsim babası bir de armağan vermek zorundadır. Kurdalegon, Werheg’e sert çelikten kendi atölyesinde yapılmış bir kaval (Удæвдз) armağan eder. Nartlar kavalı masanın üstüne koyar koymaz kaval, olağanüstü bir şekilde çalmaya ve şarkı söylemeye başlar”
Kelime kökünde bulunan ‘Уд’ (Ud) yani ‘ruh’, bu alete ismini vermiştir.
Genellikle 25 cm uzunluğunda olan Удæвдз, kuşburnu ağacının kabuğundan yapılır. Delikler bir parmak aralıklarla açılır ve ağza gelecek kızmına dil uzunluğu için yer kesilir. Islık sesini andıran tiz bir sese sahiptir.
Güney Osetya’ da daha yaygın bir şekilde kullanılan bu fülüt, Уадындз gibi ilk başlarda çobanlar tarafından kullanılmış, daha sonra toplum içerisinde de kullanılmaya başlanmıştır.
Лалым Уадындз
Лалым, (lalım) tulum demektir. Kafkas gaydası da denilir. Gürcü, Acara, Ermeni ve Azerilerde daha yaygın olarak kullanılır. Genellikle keçi derisinden yapılır. Kuzu derisinden de yapıldığı olur. 5 deliklidir. Koltuk altında tutularak çalınır.
Фидиуæг
Kelime anlamı haberci, haber veren demektir. 3 deliklidir. 4 veya 6 ses çıkartır. Ныхас (Nıhaş)larda alınan kararları, ölüm veya baskın gibi olayları haber vermek için kullanılır. Boğa boynuzundan yapılır. Koyunun boynuzundan yapılanlara da rastlanır. Savaşlarda ve av sırasında uzun mesafelere haber göndermek için de yaygın bir şekilde kullanılırdı. Yolculuk sırasında tehlikelere karşı haberci önden gönderilir, çevrenin durumuna göre boynuzu üflerdi. Çıkan sese göre tehlikenin olup olmadığını haber verirdi.
Дыууадæстæнон Фæндыр
Sözcük anlamı 12’li demektir. Geleneksel Oset müzik aletleri arasında en eskilerindendir. At kılınan yapılır*. Diğer müzik aletleri içerisinde en şiirler sese sahip olan bir enstrümandır. Yükselikliği 60-70 cm genişliği 10-15 cm arasındadır. Vücut uzunluğu ise 70-90 cm arasındadır.
Efsaneye göre şırdon keni çocuklarının kemiklerinden ve kıllarından bu aleti yapmış ve nartlara hediye etmiştir. Antik bir çalgıdır.tüm Фæндыр (Fendır)ların atası olarak kabul edilir. Lirik ezgilerin seslendirilmesinde kullanılır.
“Kazanın kapağını kaldırdı, kaynayan suyun içinden bir parça çıkardı: oğullarından birinin kafasıydı bu. Diğer parçalara baktı: diğerinin bacakları, bir ötekinin elleri...
Bir süre öylece donup kaldı. Ardından yavaş yavaş ailesinin kemiklerini kazandan çıkardı. Büyük oğlunun elini aldı, diğer çocuklarının yüreklerinden çıkan damarları bir ip gibi bu ele bağladı. Sonra bu kemik yığınının yanına oturdu ve elindeki müzik aletini -fendır- çalmaya ve şarkı söylemeye başladı:” (Oset Nart Destanları, Şırdon Ve Fendır’ın Bulunuşu tekstinden)
Хъисын Фæндыр
Kelimenin kökünde bulunan Хъис (Qiş) ‘kıl’ demektir. En eski zamanlardan beri gündelik yaşam içerisinde kullanılan bir müzik aletidir. Çok küçük farklılıklar olmasına rağmen tüm Kafkas halklarında ortak şekilde yaygındır. Yapımında masif, ceviz, akçaağaç, armut vb. kullanılır. Genellikle üç telli olur. İki tellisi de vardır. At kılından yapılır. Çıkardıkları sese göre tellerin biri ince diğeri kalındır. 5 ila 10 at kılı bir araya getirilerek tel hali aldırılır. Fincan kısmı genelde akçaağaç veya ıhlamur ağacından yapılır. Genellikle 50 ile 80 cm uzunluğunda olur.
Хъырнæг Фæндыр
Yapılışında kullanılan teknikler bakımından хъисын фæндыр’a (Qişın Fendır) benzer. Ancak bu çift çemberlidir (kase). Boyu da biraz daha uzundur. Хъырнæг (Qırneg) vokal yapan, taklit eden, birlikte şarkı yapan anlamındadır. Sanırım bu aletin şekli de isminin hakkını vermekte. Güney Osetya’ da daha yaygın olarak kullanılır. Uzunluğu genelde 100-130 cm arasındadır.
Дала Фæндыр
Tellere vurarak ses çıkartılan biz müzik aletidir. Müzik aletleri içerisinde çok yaygın bir yere sahiptir. Telleri at kılındandır. Genelde üç tellidir. Baş, boyun ve vücut araçları ahşap tek parçadan yapılmaktadır. Sağ elin orta ve yüzük parmakları ile çalınır. Solo şarkılarda daha sık kullanılan bu alet, genelde 60-75 cm uzunluğundadır. Gövdesine yapılış şekline göre ses dağılımı için delikler açılır.
Гуымсæг
Ağır darbe vuran güçlü ses çıkaran anlamı vardır. Çift taraflı davuldur. Gövdesi 30-35 cm çapındadır. Keçi veya oğlak derisinden yapılır.
Дала
Ünlü Oset dil bilimci Abayev’e göre Дала (Dala) kelimesi Farsça дайра’dan (Dayra) gelmektedir. дайра, Farsça daire, çember, tef anlamına gelir. Yaygın olarak kullanılan bir müzik aleti değildir. Genellikle 12-13 cm çapında keçi veya oğlak derisinden yapılır.
Къæрцгæнæг
Çırpmak, birbirine vurarak ses çıkartmak anlamına gelen къæрцц (Kerss) sözcüğünden türemiştir. Bir tür ritm aracıdır.
İlkel toplumlarda kötü ruhları kovmak amacıyla gürültü çıkartmak oldukça yaygındı. Bunlar genelde çıngırak veya tahtaları birbirine vurarak çıkartılan seslerdi. Bir tür ayin aracı olarak kullanılan bu alet daha sonraları ritim amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
Genellikle kayın, kestane, ceviz, meşe, vb. ağaçlardan 3 ile 9 parça bir araya getirilerek oluşturulur. Delikler deri ile bağlanır. Tahta plakaların boyutları değişkenlik göstersede genellikle 17-20 cm, genişliği ile 5-7 cm arasındadır.
Tüm bu müzik aletlerinin yanı sıra 19. yüzyıldan sonra Oset kültürüne girmiş Akordeon’un da geniş bir kullanım alanı vardır. Osetler Akardeon için, yayla çalınan telli müzik alti anlamına gelen хъандзал фæндыр (Qandzal Fendır) adını kullanırlar.
Akardeon, ilk zamanlarda yalnızca kadınların çaldığı bir müzik aletiydi. Daha sonra o kadar popüler bir çalgı haline geldi ki 19. yy’ın sonlarından itibaren bu çalgı düğünlerde damat tarafından geline verilen zorunlu bir hediye oldu ve kadının ölümünde, çalgı onunla birlikte gömüldü.
* Genelde tercih edilen aygırın kuyruk kılıdır. Çünkü işeme sırasında aygırın sidiği kuyruğu ile temas etmez. Bu nedenle daha sağlamdır.
Yararlanılan Kaynaklar
- Алборов Ф.ш. , Музыкальная Культура Осетин, 2004 (Alborov F. S. -Muzıkalnaya Kultura Osetin)
-В.И. Абаев, Историко-Етимологический Словаръ Осэтинского Яазыка, 1958, Том 2 ( V. İ. Abaev, İstoriko-Etimologiçeskiy Slovar Osetinskogo Yazıka)
- К. Г. Цхурбаева, Музыкальная Культура Осетин, 1957, (K.G. Txurbaeva, Muzıkalnaya Kultura Osetin)
- Georges Dumezil, Çev: Hayri Ata, Nartlar Oset Halk Destanları, Ankara, 2014
- Osetler ve Oset Müzikal Gelenekleri, Slonatı Sami, http://
-
Geleneksel Oset Müziği ve Müzik Aletleri
15 Ekim 2016, Cumartesi -
Abhazlar'da Zaman ve Takvim
07 Eylül 2016, Çarşamba -
Toplumsal Karakter
25 Nisan 2015, Cumartesi -
Kuzey Kafkasya'da Plastik Sanatlar; Osetyalı Ressamlar
31 Temmuz 2012, Salı -
Çerkeslerde Folklor
07 Temmuz 2012, Cumartesi -
Kabardeyce Kelimelerin Oluşumu
06 Temmuz 2012, Cuma