KÜLTÜR & SANAT
Abhazlar'da Zaman ve Takvim
Abhazlar’da da zaman adlarının kuruluşunu şekillendiren psikoloji başkalarına benzemediğinden, aydınlatılması bilimsel yönden faydalı olur. Dilde zaman adlarının azlığı veya çokluğu halkının geçmişteki yaşayışının hareketliliği veya hareketsizliğini ve sözü türeten duyuş ve düşünüş tarzını gösterir.
Abhazcada zamanla ilgili adlar yaşça iki türlü olup, birinci türü basit (bileşimsiz), ikinci türü bileşik olup, türeyişleri birincilerden sonra olmuştur. Her iki gurup adlardan birçoğu ölü ve diri başka dillere de geçmiştir. Takvimin ilk düzenleyicisi olarak bilinen Sümerlerin dilinde bazıları geçmiştir; etimoloji bunu gösterir. Ortadoğu’nun ilk medenileri olan Kokoziklere ilk medeniyetlerin çok şey borçlu oldukları bugün artık anlaşılmıştır, Sümerler Kokoziklerden ve bu arada çevrelerinden aldıkları zaman bilgilerini Islah edip tamamlayarak düzenli bir takvim meydana getirmişlerdir. Gerçek şudur ki; gündüz ve gece farkları, belirli sürede bir ayın değişmesi, mevsimlerin birbirinden farkları insan topluluklarından her birine öbür topluluklardan öğrenmeden de zaman bilgilerini verir niteliktedir.
Buradaki konumuz Abhazların zaman bilgisi olup, kelimelerin türeyişini ve zamanımızdaki durumunu belirtmek istiyoruz. Abhazca’da zamanla ilgili sözlerin en eskileri basit (bileşimsiz) olup daha sonra türeyen sözlerin temeli bunlardır. Buna göre:
En eski zaman adları: Bunların Abhazca’da ki başlıcaları şunlardır: nı: yerine göre ını, ın, n şekillerinde söylenir. Zaman'ın en eski adı budur. Aslında mevkî demektir; maddi varlıkların ve en ziyade etnonimlerin sonuna takılarak mekân, fiil ve olay adlarının sonuna takılarak zaman adlarını türetir: Apsni (Abhazelı), Zaxunı (Adıgeeli), Şadzen (Ubıxeli), Kırtnı (Kartvelya) Gırnı (Mağrelya), Abzıpnı (Abazıp abhazları yurdu), Kıten (iskân yeri, köy). Kuman (Kuma memleketi), Atserebâdzen (yanar-ıslaklık-memleketi) Atheropathen, (Azerbeycan)... Tpan (oturma zamanı), gılan (Kalkma zamanı), Krıfen (yemek zamanı), Kırwın (çalışma zamanı), gibi. Şu halde ilk Abhazca’da nı (ını, ın, n) ile ifade edilen mevki kavramı yalnız mekân planındaki mevki olmayıp, aynı zamanda (zaman planındaki mevkidir) de. Bu gösteriyor ki Abhaz duygu ve düşünüşünde, zaman denen manevi varlık (Fiillerin ve olayların oluş sırasına uygun dizisi) ve Vakit da bu dizi arasındaki Mevki’dir.
Aa: Vakit, mevsim, bir şeyin zamanıdır.
Tzı: Şı şeklinde okunur; zaman geçme demektir.
Ra: lık ve ateş demek olup, zaman adıyle bileşiklere de girer.
Şa: Hararetli ziya demektir. ŞI ve Ş şekillerine de girerek bileşikler türetir.
Ze: Hararetsiz ziya demektir. Za ve Z şekillerine de girerek bileşikler türetir.
Xu: Karartı demek olup, xa, xı, x şekillerine de girerek bileşikler türetir.
Zaman zarfları: Ye-xe (En yakın-gün) den Yexe (Bugün), Ye-tse (En yakın-giden) den Yetsi (Dün), Jvetsı (Evvelki gün), Apıjvetsi (daha evvelki gün), Jvaxa (ondan da önceki gün), Wa-tjvı (En yakın-gelecek-gün) den Watjvştex (Yarın ardı öbürgün), Wi-a-naştex (Onun-ardında-ki) den Wınaştex (Daha öbür gün),Tsa-xv (beşinci-giden) den Tsaxv (Bir hafta sonraki aynı gün; Yexa (Bu geçen gece), Yetsawıx (Dün gece), Jvetsawıx (Evvelki gece), Apıjvetsawıx (Daha önceki gece), Waxa (Bu önümüzdeki gece), Watjvawıx (yarın gece), Watjvaştex awıx (Öbür gelecek gece), Wmaştex awıxa (Daha öbür gelecek gece), Sıntpa (Bu yıl), Çaanı ve Hapxe (Gelecek yıl), Tzı-p-xa (ÖNCE-geçmiş-yıl) dan Tzıpx (Geçen yıl), Wa-zvı (Bu-zaman) dan Wazvı (Şimdi), Wi-aşte-n (Onun-art-zamanı) dan Wışten (Bundan az sonra-ve Waşten), Wıska-n (O-zaman), Neybjgi (Çoktan)... sözleri başlıcalarıdır.
Bileşik Zaman Adları
Abhazcada, aşağı-yukarı bir saatlik süreye Ha-mte (Kuruluş zamanı) dan Hamtaki (Bir-kuruluş-süresi) derler. Bu, Abhazların kendilerine göre bir zaman ölçme vasıta veya sistemine, eskiden sahip olduklarını gösterir. Aamtıts (Dakika) dır. Mtarbaga veya kısaca Mtarbağ (Zaman gösteren) sözü de saatin adıdır.
Mta (Mte) : Vakit demektir. Me-te (Varlık - ihtiva eden, varlık-lı, varlık veren) şeklinde bileşiktir. Belirli bir şeyin meydana gelme vakti olarak böyle adlandırılır. Sümerceye Ut, Arapcaya Wkt (Wakt), Almancaya Wet, İtalyancaya Momente, Fransızcaya Moment, Avarcaya Mex... şeklinde geçmiştir.
Tzıre (Sıre) : Zaman geçimi demektir. Çeşitli dillere Sene, Sâl, Yıl, Jahr, Çağ şekillerinde geçmiştir. Marifesi olan Atzıre (Asıre) Arapçaya asır (Yüzyıl) şeklinde geçmiştir.
Ntzıre (Muammer olma) : Ömür demek olup, Bzentzıre (Ömür ve hayat), Psıntzırı (ömür) Zkintzı ve Zkintzıre (Bin yıllık çağ), Tzımte (zaman dönümü) Şkustzımta (Yıldönümü) gibi sözlerini doğurmuştur. Svıntzıre (Yüzyıl, asır) da bundan.
Aamta (Aamte): Vakit, mevsim.Şıkvsa (Şuksa): Yeni Abhazcada yıl demektir. Ş-kuza (Yaratım-yaşı) dandır.
Ziknaşuksa: Bin yıllık zaman. Ziknatpşuksa da denir.
Mşı (Mışı) Gün. Ma-şa (Hararetli ışık-sahibi) den.
Çını (Şını): Gündüz. Ş-nı (Gün-zamanı) dan. Türkçe gün, Fransızca Jour, Arapça Ywm... bundan.
Tzıxı (Sıkı): Gece. Tza-xa (Altta kalan, örtülü kalan) dan. Tzıx (Six) şeklinde de söylenir. Farsçada şeb, Yunancadaki Zoph... da bundan.
Waxı: Gece Wa-xu (Ön-kara) dan.Mere (Mara): Güneş. Mıre, Mra da denir. Ateş-tanrısı, Ateş-hâkimi, Ateş sahibi şeklinde bileşiktir. Farsçadaki Mihr ve Xur, Çeçencede Malx.. olmuştur.
Şamış (Şamaş) : Eski Abhazcada Güneş demekti. Şa-mış (Gün-ışığı) şeklinde bileşiktir. Akadeada Şamaş ve Arapçada Şams olmuştur.
Günün Vakitleri
Abhazcada gün içi vakitler çoktur. Vakit ve zaman adlarının bu zenginliği Abhazların günlük yaşantısının anlatılmaya değer olaylarla dolu, hareketli ve çalışkan geçtiğini göstermektir. Gerçekten Abhazcada “Rahat” anlamında kullanılan Tınç, sözünün Tı-n-ç (Evde-yemek-yiyen), Rxa (Ova) nın r-xa (Ordu-hâkim-düşman-hâkim), yayla ve dağ demek olan Şxa'nın (Yaya-hâkim) anlamlarında bileşik bulunması Abhazların ovalarını çok kez atlı orduların istila ettiği ve o zaman Abhazlar yaya olarak dağlarına çekilip savundukları ve hâkimiyetlerini orada sürdürdüklerini, evinde yemek yemeyi bir rahatlık sayacak kadar günlük yaşayışlarının olaylarla dolu olduğunu göstermektedir. Gün içi vakit adları şunlardır:
Şara: Sabah olmak. (Bu sözde ikinci hece sert söylenir).
Şara:Gün doğmadan önceki sabah. (Bu sözde de birinci hece sert söylenir).
Şarpı: Seher vakti.
Mragılan: Güneş doğma zamanı.
Şiji: sabah. Şijimte (sabah), Şijimten (sabah vakti) da bu vakittir.
Mraüxalan: Kuşluk zamanı. Mra-üxa-a-n (Güneş-yükselme-zamanı) dan.
Şibje: öğle. Şa-bja (gün-ortası) dan. Şibje-n (öğleyin) dır.
Şibjiştex: öğle ile ikindi arası. Öğle-ardı anlamında bileşiktir.
Xumçxa: ikindi. Güneş batımından önce demektir. Xumçxan da budur.
Mrataşuan: Güneş batma zamanı.
Xvlara: Akşam Xvala-ra (Kararma zamanından). (Birinci hece sert söylenir). Yunancadaki Epera da bundandır. Marifasi olan Axvlar Türkçede akşam olmuştur.
Xulpı (Xulpı) : Kararma öncesi demek olup akşam öncesi vaktidir.
Xvtji (Xutji): Yatsı demektir. Halen kullanılmıyor. Bileşikler içinde yaşar.
Xvtjiştex: Yatsı ile gece yarısı arası.
Tzxıbjen: Gece yarısı, Nısfulleyl. Tzxı-bja-n (Gece-yarısı-vakti) dan.
Gün ve Hafta Bilgisi
Bu bilgilerinde Sümerlerden gelmediği, dayandığı inançların ve aldıkları adların Abhazcadan olmasından anlaşılmaktadır. Abhazlar temel yaratışların pazartesi günü başlayıp yedi gün sürerek pazar günü tamamlanmış olduklarına inanıyorlardı. Günlere verilen adlar da buna göredir.
Pşa: İlk-yaratım, ilk-gün anlamında pazartesi gününün adıdır.
Üaşa: İkinci-yaratım, ikinci gün anlamında Salı gününün adıdır.
Xaşa: Üçüncü-yaratım, üçüncü gün anlamında Çarşamba gününün adıdır.
Pşeşa: Dördüncü-yaratım, dördüncü gün anlamında Perşembe gününün adı.
Xvaşa: Beşinci-yaratım, beşinci gün anlamında Cuma gününün adıdır.
Faşa: Altıncı-yaratım, altıncı gün anlamında Cumartesi gününün adıdır.
Bjişa (Mçışa): Yedinci-yaratım, yedinci gün anlamında pazar gününün adı.
Haftanın günleri böylece adlandıktan binlerce yıl sonra doğan yeni inanç ve yeni yaşantılar neticesi olarak Pazartesi ve Cumartesi günlerinin adları değişmiştir. Bereket-işbirliği-iskân-Şehir tanrıçası Tsıwıne'nın tasviri ve tapınağı çevresinde yerleşen müminleri iş ve ürün ortaklığı ile çalışıp; pazartesi günleri haftalık haklarını alır; O gün dua, dinlenme, eğlenme günüdür. İnsanlara ve tapınağa edalar yapılır, bu yüzden Edâ (ödeme, ötme yani şarkı ve galiba meyve ve çiçek) günü anlamında olarak bu günün adı ve merasimi Sümerlerde Tamuze, Hititlerde Tiepunu ve Siune, Türklerde suna, marifesi olan Atsıwıne da Fenikede Adonis olmuştur.
Daha sonraları da, şimdilik iyice bilemediğimiz bir sebeple Cumartesi gününün adı Sabışa (Sabşa) ya çevrilmiştir. Buradaki Sabi (Saba, sab) sözü Avrupa dillerindeki Sava, Same, Satur... ile aynı kaynaktandır.
Mçibji: Hafta demektir. Bji-mşı (Yedi-gün) denir. Haftayı yedi günlük yapan, yukarda belirtildiği gibi, temel yaratımların 7 günde bitmesi ve buna göre adlanan günlerin 7 olmasıdır.
Ay bilgisi: Abhazcada Kamere ve aylara verilen adların çoğunu türeten ze (Hareketsiz ışık) demektir. Asurcada Sin olmuştur. Marifesi olan Az (A-ze) da Türkçede ay olmuştur.
Mza (Mıze, Mz, Maza, Mız): Kamer, ay demek olup, Me-ze (Hararetsiz ışın-sahibi) şeklinde bileşiktir. Mah, Mois, Mas... gibi şekillerde başka dillere de geçmiştir.
Ay adları: Abhazcada ay adları iki türlü olup, birinci tür yer yer ufak değişikliklere uğrayan, bazıları da herkesçe bilinmeyen, yılda bir yapılan kutsal şölen ve dualara izafetle veya tarımsal iş ve ürünlere göre söylenen ay adlarıdır. İkinci tür de, mevsimlerinin başında veya ortasında veya sonunda olduklarına göre söylenen ay adlarıdır ki bunlar yer yer değişmez ve herkesçe bilinir, yazı tarihlerinde kullanılacak ve resmi olacak adlar bunlardır. Her iki tür ay adları şunlardır:
Aapxımz: Mart. Etimolojik anlamı (Bahar-başı-ayı) dır. Buna Mzapı (Birinci ay), Mşapı (Baş-gün) ayı yani yılbaşı ayıda denir.
Aapgumz: Nisan. (bahar-ortası-ayı) demektir. Sürü tanrısı (Çoban ve veterinerler perisi) Aytar'a dua bu ayın ilk pazartesi günü yapıldığından bu aya Aytarmız (Aytar-ayı) veya Aytarnıhva (Aytar-duası) da derler.
Aaptzuxmız: Mayıs. (Bahar-sonu-ayı) demektir. 6 ncı günü Hıdrellez olup (Kırda süğüş şölen) düzenlendiğinden bu aya Xuvjkıra (Süğüş kullanma) ayı da derler.
Pxmxımz: Haziran. (Yaz-başı-ayı) demektir. En büyük kutsal şölen kırda bu ayda verilir. Tercihan pazartesi günü; bu ayın birinci pazartesi günü başlayıp yaz boyunca devam eder. Köy veya kasaba halkının işbirliğiyle yapılan bu şölende zaman zaman halk dizilip Nıxapxeü (Hoca, papaz, rahip) ın okuduğu dualara yüksek sesle Waa Nars! (Amin) diyerek katılırlar. Buna Tsıwnıhva (İşbirliği ve bereket duası) derler, başladığı bu aya da ad olarak takılır.
Pxmgumz: Temmuz. (Yaz-ortası-ayı) demektir. Kurkuamz (Kurak-ay) da derler.
PXıntzuxmız: Ağustos. (Yaz-sonu-ayı) demektir. Arıcılık tanrıçası Nani'ya dua ve şölenler bu ayda yapıldığından aya Nanhva (Nanıya-dua) da derler.
Dzmxımz: Eylül. (Güz-başı) ayı demektir. Jtaamz (Bağ-bozumu-ayı) da derler.
Dzıngumz: Ekim. (Güz-ortası-ayı) demektir. Tjarablımz (Açma-yakma-ayı) ve Çübibın (Kabuk-haşlama-vakti) da derler. Bu ayda ormandan arazi kazanmak için orman yakımı yapıldığı anlaşılıyor.
Dzıntzuxmız: Kasım. (Güz-sonu-ayı) demektir. Yayla ve mandıradan kışlık veya satılık yağ, peynir, torba yoğurdu, kurutulmuş tuzlu et bu ay geldiğinden ve şükran duası ve şöleni demirhanede yapıldığından aya Xiçxuam (Aziz-gıdalı-yemek-li) veya (Çoban-yemeği-li) de denir.
Ğınxımz: Aralık. (Kış-ayı-başı) demektir. Gıtzemzap Kış-ayları-öncüsü Mzaürd (Kayılan-ay?) Baaga veya Abaaga (Bulup getirme, yukarıdan indirme?) da diyenler var. Ahtjipsı Abhazcasında Gıtzemzapdu da derler.
Ğıngumz: Ocak. (Kış-ortası-ayı) demektir. Ahtjipsı Abhazcasında buna Ğitzem-zapxutjl (Kış-öncü-ayının-küçüğü), Abazıp Abhazcasında Çedladu (Büyük zemheri) de derler. Gıtzengumz (Kış-ortası-ayı) ve çedlada bilinen adlardandır.
Ğıntzuxmız: Şubat. (Kış-sonu-ayı) demektir. Buna Mzaürı (Kayılan ay? veya Mzıyaürı: Kış-savan-ay), Abazıp Abhazcasında Çedlaxufjı (Küçük-zemheri) de denir.Mşızhan (Gün-büyüme-zamanı),
Mşıztzan (Gün-küçülme-zamanı), Çedla (Zem-heri), Tzaapsı (Don-ruhu) ile Tzaarşvıre (Buz-don-zamanı) da Zemherir, Pxapsı (Isınma-ruhu) da Cemre'dir.
Mevsimler: Aa-pı-nı (tlk-mevsim-zamanı) dan Aapın ve Apınra (Bahar) dır. Pxa-nı (Isınma-zamanı) dan Pxnı ve Pxınra ve marifeleri olan Apxın ve Apxinra (Yaz) mevsimidir. Dzını (Su-zamanı) ve aynı anlamdaki Dzınra ve bunların marifesi olan adzın (Azın) ve Adzınra Güz'dür. Farsçadaki Hazan buradaki Azın'dandır. Ğı-nı (Rahatsızlık-zamanı) ile Ğı-tze-n (Rahatsızlık altındaki-zaman) ve Ğın-ra (Kış-zamanı) ve bunların marifeleri olan Ağın (Kış mevsimidir. Buradaki Ğıtzen (Ğısen) Türkçede kış ve kışın olmuştur.
KAYNAK KÜNYESİ: Kafkasya Kültürel Dergi / Üç Aylık Kültürel Dergi, Yıl: 4, Sayı:16, Cilt:4, Eylül-Ekim-Kasım 1967, sayfa 29-33
-
Geleneksel Oset Müziği ve Müzik Aletleri
15 Ekim 2016, Cumartesi -
Abhazlar'da Zaman ve Takvim
07 Eylül 2016, Çarşamba -
Toplumsal Karakter
25 Nisan 2015, Cumartesi -
Kuzey Kafkasya'da Plastik Sanatlar; Osetyalı Ressamlar
31 Temmuz 2012, Salı -
Çerkeslerde Folklor
07 Temmuz 2012, Cumartesi -
Kabardeyce Kelimelerin Oluşumu
06 Temmuz 2012, Cuma